0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
%

Trump'tan Silikon Vadisi açılımı: Teknoloji titanlarıyla barışacak mı?

Hikâye: Emre Can Gökboğa


Donald Trump, 20 Ocak’ta dört yıllık aranın ardından Beyaz Saray’a dönecek. Trump’ın dönüşü yeni dönemin kapısını aralarken, ilk başkanlık döneminden kırıntıları kalan politik çatışmaları da yeniden şekillendirme fırsatı sunacak.

Trump, ilk başkanlık döneminde farklı isimlerle birçok kez karşı karşıya geldi. Ancak Jeff Bezos ve Mark Zuckerberg gibi milyarderlerle ve bu isimlerin dev şirketleriyle yaşadığı politik gerilimler, görev süreci boyunca teknoloji dünyasının devlerine karşı kronikleşen karmaşık ilişkilerini özetler nitelikteydi.

Politik çatışmaların odağındaki Mark Zuckerberg ve Jeff Bezos, 20 Ocak'ta Beyaz Saray'a yeniden adım atacak olan Donald Trump'ın ikinci başkanlık dönemine yönelik gerçekleştirilen göreve başlama fonuna 1 milyon dolar bağış yaptı. İki teknoloji milyarderinin bağış hamlesi, Donald Trump’ın ve Joe Biden’ın başkanlık dönemlerinde Beyaz Sarayla yaşanan karmaşık ve çatışmalı ilişkilerin ardından yeni bir dönemin ilk adımlarını işaret ediyor. Mark Zuckerberg ve Jeff Bezos’un Trump’ın ilk döneminde Beyaz Saray’la olan ilişkilerine yönelik retrospektif, yeni dönemin rol haritasını, akabinde teknoloji dünyasında güç dinamiklerinin ne yönde seyir alacağını şekillendirebilir.

Trump’ın ’’Jeff Bozo’’ çatışmasının izleri

Trump'ın Jeff Bezos ile yaşadığı ilk büyük çatışma 2017 yılında, Bezos'un sahibi olduğu The Washington Post gazetesi üzerinden başladı. Trump, ABD’nin en köklü gazetelerinden biri olan Washington Post’un kendisi hakkında sürekli olumsuz ve eleştirel haberler yaptığını öne sürerek, Washington Post'u "fake news (yalan haber)" yaymakla suçladı. Trump bu eleştirilerini sosyal medyadaki fütursuz iletişimiyle dile getirdi. Twitter'da Bezos'u "Jeff Bozo" gibi lakaplarla anarak politik tartışmaları kişisel boyuta evriltti. Jeff Bezos, Trump'ın eleştirilerine doğrudan agresif bir şekilde tepki vermekten kaçınarak "Demokratik bir toplumda güçlü, bağımsız bir medya hayati önem taşır. Bu yüzden Washington Post'u desteklemeye devam edeceğim" yanıtını verdi.

Trump’ın Jeff Bezos ile olan çatışması medya tarafıyla sınırlı kalmadı. Trump, Bezos’un amirali Amazon’un ABD Posta Servisi (USPS) ile yaptığı anlaşmalar sayesinde düşük maliyetli kargo hizmeti aldığını ve bunun devletin zararına olduğunu öne sürerek, dev şirketi iş modeliyle ekonomik açıdan hedef aldı. Jeff Bezos, Trump’ın Washington Post’un ardından Amazon’a karşı da hedef almasına karşı yine sakin ve doğrudan çatışmadan kaçınan bir tutum sergilemeye devam etti.

Hesabının askıya alınmasıyla biten Facebook krizi

Trump’ın Mark Zuckerberg ile çatışmalı ilişkileri; Facebook’un 2016 seçimlerindeki rolü, sansür iddiaları, içeriklerin kısıtlanması ve platformda hesabının askıya alınmasına uzayan süreçle şekillendi.

2016 başkanlık seçimlerinden sonra, Rusya bağlantılı bazı grupların Facebook’u kullanarak Trump lehine propaganda yaptığı ve Amerikan seçmenini etkilediği ortaya çıkması ilk çatışmanın fitilini ateşledi. Rus Müdahalesi olarak anılan olayda Facebook, 2017'de bu grupların sahte hesaplar ve reklamlar yoluyla içerik yaydığını kabul etti. Trump ise seçim zaferine gölge düşüren bu iddiaları reddederek, başkanlığının meşru olduğunu savundu ve konuyu “siyasi bir cadı avı” olarak nitelendirdi.

2018'de ise Trump, Facebook’un Cumhuriyetçilerin muhafazakâr görüşleri sansürlediğini iddia etti. Trump, Facebook’u taraflı davranmak ve ifade özgürlüğünü ihlal etmekle suçladı. Facebook ise bu iddiaları reddederek, platform kurallarının herkes için geçerli olduğunu ve tarafsız olduklarını savundu. 

Trump’ın Mark Zuckerberg ile Facebook üzerinden devam eden politik gerilimi, 2020 seçimleri öncesinde Facebook’un Trump’ın bazı paylaşımlarını yanlış bilgi yaymak veya şiddeti övmek gerekçesiyle kısıtlasıyla daha da alevlendi. Trump, asılsız iddialar paylaştığında, bu paylaşımlar “doğrulama” etiketiyle işaretlendi veya kaldırıldı. Trump, Facebook’un bu müdahalelerine karşı platformun “siyasi sansür” uyguladığını söyledi.

6 Ocak 2021'deki ABD Kongre Baskını olayından sonra Tarump’a uygulanan içerik kısıtlamaları yerini, Facebook hesabının süresiz askıya alınması bıraktı. Trump destekçileri, 2020 başkanlık seçim sonuçlarının onaylanacağı kongre oturumunu protesto etmek için ABD Kongre Binası'na baskın düzenledi. Olaylar sırasında Trump, Facebook üzerinden yaptığı paylaşımlarda protestoculara yönelik “sizi seviyoruz, ama eve dönün” ifadelerini kullandı. Trump’ın mesajları, baskını kışkırttığı ve şiddeti övdüğü gerekçesiyle özellikle demokrat seçmen tarafından tepki topladı. Facebook, olaylardan bir gün sonra Trump’ın hesabını geçici olarak askıya aldığını duyurdu. İlk olarak 24 saatlik bir kısıtlama getirildi; ancak daha sonra bu askıya alma süresiz hale getirildi.

Mark Zuckerberg, Trump’ın Facebook hesabını askıya alma kararını son yıllardaki gerginliklere de değinerek açıkladı: “Son birkaç yıldır, Başkan Trump’ın platformumuzda kuralları ihlal etmesine izin verdik. Ancak mevcut durum farklı; platformumuzu demokrasiyi baltalamak için kullanmasını kabul edemeyiz. Risk çok büyük.”

Yeni dönemin yolu: Çatışma mı, uzlaşı mı?

Trump’ın ilk başkanlık döneminde Jeff Bezos ve Mark Zuckerberg ile yaşadığı kronikleşen politik gerginlikleri, ikilinin göreve başlama fonuna yaptığı bağış adımıyla yeni bir sayfanın açılmasını sağlayacak zeytin dalı olma niteliğini taşıyor.

Trump ilk döneminde politik tıkanıklıklar yaşadığı bu isimlerle, yeni döneminde daha ılıman bir düzlemde serbest piyasa politikaları, vergi indirimleri ve ticaret politikaları konusunda işbirlikleri yapmak için yeniden masaya oturabilir.

Trump sonrası Biden yönetimindeki Beyaz Saray, teknoloji devlerine karşı Trump’a benzer yaklaşımla şahsi krizlere girmedi. Ancak Trump’ın daha serbest tutumuna karşı teknoloji titanlarına düzenleyici bir tutum sergileyerek, CEO’lara yönelik antitröst soruşturmaları, vergi düzenlemeleri ve dijital gizlilik yasalarını arttırdı. Teknoloji devleri, Trump döneminin aksine, sıkı denetimlerin ve vergi politikaların uygulandığı baskılı bir dönem yaşadı.

Yeniden Trump dönemiyle Mark Zuckerberg ve Jeff Bezos gibi teknoloji dünyasının önde gelen isimleri, sert ekonomik politikalarla karşılaşmadıkları ve Beyaz Saray ile pragmatik ilişkiler kurarak daha konforlu bir siyasi ortam oluşturma şansı bulabilirler. Trump’ın medya eleştirilerine karşı tavrı düşünüldüğünde ise Zuckerberg’in sosyal medya düzenlemeleri ve Bezos’un medya etkisi kronik politik gerilimleri yeniden alevlendirebilir. Yeni dönemde ilişkilerin her iki taraf için daha dikkatli ve stratejik bir yöntemle şekillenmesi muhtemel gözüküyor.