Hikâye: Emre Can Gökboğa
Yaşadığımız dünya, uçurumlar çağı. Gelir eşitsizliği, toplumsal adaletsizlikler ve seçkinlerin baskısıyla şekillenen bu düzende, Squid Game bir dizi olmaktan öte, modern kapitalizmin yansıması hâline dönüştü.
Borç batağına saplanmış bireyler, hayatta kalma mücadelesi veren işçi sınıfı ve sistemin dışladığı milyonlar... Güney Kore'nin Squid Game ile dünyaya sunduğu hikaye, yalnızca kurgu değil; aynı zamanda ülkenin gerçeği. Kapitalist sistemin kırılgan yapısını gözler önüne seren bu yapım, toplumsal uçurumların kalıcı etkilerini sorgulamaya davet ediyor.
Dizinin ikinci sezonu, Güney Kore’nin son zamanlardaki en çalkantılı dönemine denk geldi. Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol’un sıkıyönetim ilanıyla başlayan siyasi kriz, ülkedeki sorunları küresel sahnede bir kez daha görünür hâle getirdi. Dizinin yaratıcı yönetmeni Hwang Dong-hyuk’un ikinci sezon tanıtım etkinliklerinde yaptığı konuşma, bu bağlamda dikkat çekiciydi. Hwang, Başkan Yoon Suk-yeol’un tartışmalı sıkıyönetim kararı ve bu kararın yol açtığı siyasi kriz üzerinden, Güney Kore’nin içinde bulunduğu durumu açıkça eleştirdi. Güney Kore’nin içinde bulunduğu durum ise aslında krizlerin merkezi hâline dönüşen bir ülkeyi özetliyor. Gelin birlikte bakalım...