Hesaba mı ihtiyacınız var? Üye ol
Kuzey Kore, dış dünyaya kapalı, izole bir ülke. Ancak bu kapalı kutudan bakabilecekleri tek pencere, sınırın hemen ötesindeki Güney Kore. Kuzey Koreliler, Güneye baktıklarında, sadece bölünmüş ülkelerinin diğer yarısını değil, aynı zamanda ABD askeri varlığının yoğun olduğu üsler ve tatbikat alanlarını da görüyor. 1953’te imzalanan ateşkese rağmen, sınır boyunca halen askeri hareketlilik, tatbikatlar ve savunma önlemleri dikkat çekiyor.
Güney Kore'de bulunan ABD'ye ait askeri üsler ve ABD'ye bağlı tesisler, ülke geneline yayılmış durumda bulunuyor.
Ülkede 28,500 Amerikan personeli mevcut.
Güneye bakılan pencerede ise durumlar pek de iyi değil. Kore Yarımadası’nda son günlerde gerilim yine arttı. Son olarak, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) lideri Kim Jong-un, Perşembe günü Kore Halk Ordusu 2. Kolordu Komutanlığı'na düzenlediği ziyarette Pyongyang'ın Güney'le köprüleri attığını bir kez daha vurguladı.
Kim, bu ziyarette yaptığı konuşmada, ordunun Güney Kore'nin yabancı ve açıkça düşman bir ülke olduğu gerçeğini bir kez daha ve iyi bir şekilde kavraması gerektiğini vurguladı.
Kim ayrıca, Güney Kore topraklarına bağlanan yol ve demiryollarının tamamen yıkıldığını hatırlatıp, bunun yalnızca fiziksel bir kapatma değil, aynı zamanda Seul ile süregelen kötü ilişkiyi kesip kardeşlik ve birleşme gibi anlamsız ve gerçekçi olmayan düşüncelerden kurtulmak anlamına geldiğini söyledi.
Böylelikle KDHC, en yüksek ağızdan, Güney’in artık tam bir düşman devlet olarak görüldüğünü açıkça teyit etmiş oldu.
Geçtiğimiz günlerde de, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) yönetimi, Güney’e giden bütün kara ve demiryollarının tamamen kapatıldığını açıklamıştı ve yapılan açıklamada Güney’i açık bir şekilde ‘düşman devlet’ olarak tanımlamıştı.
Geçtiğimiz günlerde de, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) yönetimi, Güney’e giden bütün kara ve demiryollarının tamamen kapatıldığını açıklamıştı ve yapılan açıklamada Güney’i açık bir şekilde ‘düşman devlet’ olarak tanımlamıştı.
“Savunma Bakanlığı sözcüsü, 15 Ekim gündüz vakti, Kangwon Eyaleti, Kosong İlçesi, Kamho’daki 60 metre uzunluğundaki yol ve demiryolları bölümleri ile Kaesong Belediyesi, Panmun İlçesindeki 60 metre uzunluğundaki yol ve demiryolları bölümlerinin patlatma yoluyla tamamen kapatıldığını söyledi.
Bu, ROK'u (Güney Kore) açıkça düşman bir devlet olarak tanımlayan DPRK Anayasası gereğince alınan kaçınılmaz ve meşru bir önlemdir ve düşman güçlerin ciddi siyasi ve askeri kışkırtmaları nedeniyle öngörülemeyen bir şekilde savaşın eşiğine gelen ciddi güvenlik koşulları nedeniyle alınmıştır.”
Pyongyang’ın bu adımı, dünya genelinde ‘Kuzey ve Güney arasında köprülerin atıldığı’ şeklinde yorumlandı.
Bir hafta öncesine gidelim…
Aslında Pyongyang, Güney’le ilgili ilk defa ‘düşman devlet’ demiyor…
Kore Dışişleri Bakanlığı, 11 Ekim tarihinde ‘Önemli açıklama’ başlığıyla bir bildiri yayınladı.
Bildiride, Seul yönetiminin ‘kışkırtmalarda kırmızı çizgiyi aştığı’ vurguladı ve 3 ve 9 Ekim tarihlerinde insansız hava araçlarıyla sızma yaparak başkent Pyongyang'ın orta kesimine çok sayıda ‘karalama bildirisi’ dağıttığı hatırlatıldı.
Güney’in propaganda bildirilerini ‘iğrenç bir suç’ olarak tanımlayan Kore yönetimi, bu hamleyi ‘ne göz ardı edilebilecek ne de affedilebilecek ciddi bir provokasyon’ olarak nitelendirdi.
Aslında Kuzey ve Güney arasında uzun süredir sınırda ‘balon’ gerilimi yaşanıyor. Gerilim, Güney Kore’nin propaganda broşürleri iliştirip sınırdan saldığı balonlara Kuzey’in içi gübre dolu balonlarla verdiği yanıtlarla, iki ülke için kontrollü, dünya için ise ‘magazinel’ bir boyuta sahipti.
Güney Kore, uzun yıllar boyunca Kuzey’e yönelik propaganda faaliyeti yürütüyor. Çalışmalarda broşürler, balonlar ve hoparlörler kullanılıyor.
Ancak, son olayda Pyongyang’ın yolları patlatacak derecede ‘sinirlenmesinin’ sebebi, Güney’in bu sefer balon yerine insansız hava araçları kullanıp başkente kadar ulaşmasıydı.
Bu, Pyongyang -ve dünyadaki bütün devletler için- açık bir egemenlik ihlali. Bu ihlal bildiride, “Uluslararası hukuk, bir ülkenin kara hava sahasında yabancı uçakların veya uçan nesnelerin serbestçe uçmasına izin vermediği gibi ‘zararsız uçuşa’ da izin vermez. Dünyada, hava sahasının ihlaline ve başkentinin üzerinde uçan düşman bir ülkenin insansız hava araçlarına tepki göstermeyecek hiçbir ülke yoktur.” ifadeleriyle hatırlatıldı.
Bu ihlal de, Kore’nin açıklamasına “En düşmanca davranan kötü niyetli haydut devlet Kore, DPRK'nin başkenti Pyongyang'a insansız hava araçları sızdırmak gibi ciddi bir siyasi ve askeri kışkırtmada bulundu” ifadeleriyle yansıdı.
Son birkaç gündür dünya gündemini meşgul eden, Kuzey’in ‘savaş hazırlığını’ ve yol blokajlarını ilan ettiği açıklamadan öne çıkanlar şu şekilde:
“Kore Cumhuriyeti kendini yok etmeyi seçti ve kıyametini hızlandırıyor. Kore Cumhuriyeti’nin son provokasyonunu, herhangi bir ek açıklama ve gereklilik olmaksızın, meşru müdafaa hakkına göre misilleme yapılmasını hak eden ciddi bir siyasi ve askeri provokasyon olarak değerlendiriyoruz. Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve her kademesiyle ordu, Güney’deki askeri yapıları çökertmek için kullanacağı tüm saldırı araçları, faaliyetlerini her an derhal kullanmaya hazır olacak. Devlet başkanımızın birkaç gün önce ülkemizin Güney’e saldırma niyetinde olmadığı yönündeki tavrı, Güney’e saldırmaya hazır olmadığımız anlamına gelmiyor. Her türlü saldırı aracını kullanmaya hazır bir şekilde, Güney’i ciddi bir şekilde uyarıyoruz.”
Dünya çapında gözleri Kore Yarımadası’na çeviren bu açıklamayı, aynı zamanda Kim Jong-un’un kız kardeşi, Kore İşçi Partisi Merkez Komitesi başkan yardımcısı Kim Yo-jong’un şu açıklaması takip etti:
''Bir nükleer silah devletinin egemenliği Yank’ler tarafından evcilleştirilen melezler tarafından ihlal edildiyse, bu köpeklerin efendisi bundan sorumlu tutulmalıdır. Güney’in askeri gangsterlerinin, başkent semalarına girerek Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'nin egemenliğini ihlal etme provokasyonunun ana suçlusu olduğuna dair açık kanıtlar elde ettik. Provokatörler ağır bir bedel ödemek zorunda kalacaklar.''
Kore Yarımadası’na dair gelişmeleri değerlendirirken sıkça düşülen bir hata var. Bunların başında, Türkiye ve dünya medyasında Kuzey’e dair gelişmelerin köpürülterek ve ‘ortada hiçbir şey yokken alınmış kararlar’ olarak nitelendirmesi geliyor.
Var olan ‘korkunç Kuzey Kore’ imajıyla eşleşen bu tarz, okurların ilgisini çekse de, bölgedeki somut durumun ıskalanmasına yol açıyor.
Bu nedenle, öncelikle, 1950-1953 yılları arasındaki Kore savaşının ardından ateşkes imzalansa da, hala barış imzalanmadığını, bu iki ülkenin hala savaş halinde olduğunu hatırlamakta fayda var. Yani, Kore Yarımadası’nda savaş teknik olarak 74 yıldır devam ediyor. Yalnızca Kuzey değil, iki Kore’nin de yarım asırdan fazla bir süredir içinde bulunduğu durum öncelikle bu.
Pyongyang yönetiminin Güney’e dair her açıklamasında ABD emperyalizmine yaptığı vurgu da bu zemin üzerinde şekilleniyor. Çünkü bu savaş hali, Güney yönetiminin müttefiki ABD’nin de bölgede aktif bir şekilde askeri ve siyasi varlık göstermesi anlamına geliyor.
Kuzey Kore’nin askeri anlamda attığı her adımın ‘bölgesel savaş riski taşıdığı’ değerlendiriliyor. Hatta, son olarak Ukrayna’ya asker göndereceği iddiaları bile gündeme getirildi.
Tüm bu süreçlerle birlikte Kuzey Koreliler, Güney’e baktıkça yalnızca bölünmüş ülkelerinin diğer kısmını değil, aynı zamanda dev bir ABD askeri varlığı görüyor.
ABD’nin, Güney Kore’de dört ayrı askeri üssü bulunuyor
Güney Kore'nin Pyeongtaek şehrinde bulunan, ABD'nin Kore Yarımadası'ndaki en büyük askeri üssü Camp Humphreys. Bu üs aynı zamanda ABD'nin denizaşırı en büyük üssü olma özelliği taşıyor.
Başkent Seul’ün yaklaşık 64 kilometre güneyinde bulunan Osan Hava Üssü. Burası, ABD Hava Kuvvetleri’nin Güney Kore’deki ana operasyon merkezi. Aynı zamanda 51. Fighter Wing (51. Avcı Timi) ve Güney Kore-ABD Birleşik Hava ve Uzay Operasyon Merkezi de burada bulunuyor.
Güney Kore'nin batı kıyısındaki Kunsan Hava Üssü: Bu üs, 8. Fighter Wing (8. Avcı Timi) olarak bilinen “Wolf Pack” birliğine ev sahipliği yapıyor.
Yine Seul’de bulunan Yongsan Garrison: Burası eskiden ABD'nin Kore'deki ana karargahıydı. Camp Humphreys'in geliştirilmesiyle birlikte Yongsan'daki birçok faaliyet taşınsa da, hala önemli bir askeri varlık bulunuyor.
ABD’nin Kore’de barındırdığı silahlar da oldukça dikkat çekici:
Güney Kore’deki bütün ABD üslerinde THAAD (Terminal High Altitude Area Defense) sistemleri bulunuyor.
Üslerde ayrıca F-16 ve F-15 savaş uçakları, Apache AH-64 helikopterleri, tanklar, zırhlı personel taşıyıcılar ve topçu sistemleri gibi kara kuvveti unsurları da ‘savaşa hazır’ bekliyor. Aynı Kuzey Kore’de olduğu gibi.
Öte yandan son süreçte Güney Kore ve ABD de bölgede önemli tatbikatlar gerçekleştirdi.
Bütün bu tatbikatların ortak temel amacı, Güney ordusunun ‘Kuzey’den gelen tehditlere karşı’ ABD ile entegrasyonunu artırma amacını taşıyordu. Bütün bunların yanında, Güney Kore açısından hepsinden daha önemli, yakıcı bir gündem daha var.
Savaş durumunda, ülkenizin ordusunu yabancı generaller yönetsin ister miydiniz?
Güney Kore yönetimi bu soruya “Evet” cevabını veriyor.
‘Operational Control’ (Operasyonel Kontrol) anlamına gelen OPCON terimi, askeri birliklerin savaş zamanındaki komuta ve kontrol yapısını ifade eder. Güney Kore’de ise OPCON, 1953’ten beri yürürlükte olan Kore-Amerika Birleşik Kuvvetler Komutanlığı (CFC) çerçevesinde yürütülüyor.
Buna göre, eğer Güney Kore bir savaşa girerse, askeri operasyonlar, başında ABD’li bir komutanın bulunduğu OPCON eliyle yönetilecek. Peki, operasyonların başındaki ABD’li komutan, Güney Kore’nin mi yoksa ABD’nin çıkarlarını mı birinci sıraya yazacak?
Bu sorunun yanıtıyla ilgili artan endişelere sahip Güney Kore yönetimi, son yıllarda OPCON’un devrine ilişkin çeşitli girişimlerde bulunsa da bunların hepsi ‘Kuzey Kore askeri tehdidi’ nedeniyle suya düştü. İşte, Kuzey Kore’nin oluşturduğu varsayılan ‘tehdit’, en çok ABD’nin bölgedeki askeri varlığını sürdürmek için gerekli.
Dünyadan Kuzey Kore’ye baktığımızda, doğal olarak küresel medya devlerinin aktardıklarıyla yetinmek zorunda kalıyoruz. Ancak bölgede bir savaş riski varsa, yaşananları anlamak için Kuzey Kore’den dünyaya bakıldığında ne göründüğünü bilmek de önemli. Medya organlarına VPN’siz girilmeyen Kuzey Koreliler, zaten dünyaya seslenemiyor. Dünyaya bakmak için başlarını uzattıklarındaysa, yoğun bir ABD askeri varlığı görüyor.
Kürasyon notları: Bu dosya haberde kullanılan görsel materyaller sadece haberi desteklemek için kullanılmıştır.
Fotoğraflar: Depophotos
Kapak Kolaj: Scrolli Haber Stüdyosu
Güney Kore'deki ABD üslerine dair veriler: https://gist.github.com/JulesBlm
GeoJSON verileri,: Scrolli Haber Stüdyosu
3D: Lockheed Martin F-16e/f "Fighting Falcon" by andertan on Sketchfab
F-15E Strike Eagle - Fighter Jet - Free by bohmerang on Sketchfab
AH-64 Apache by Araon on Sketchfab