0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
0
1
2
3
4
5
6
7
8
9
0
%

Bir felaketin anatomisi: Kartalkaya'da ne yaşandı?

Bolu’nun merkezine 45 kilometre uzaklıkta, 2.200 metre rakımda bulunan Grand Kartal Oteli, Kartalkaya Kayak Merkezi’nin en büyük tesislerinden biriydi. Ön cephesi 7 katlı, yamaç tarafındaki bölümü ise 12 katlı olan otelde, iç mekânda geniş ahşap döşemeler, ahşap duvar kaplamaları ve halılar bulunuyordu.

O gece otelde 238 kayıtlı misafir konaklıyordu. Yangını ilk fark edenler otel personeliydi ve ilk etapta alevleri kendi imkânlarıyla söndürmeye çalışsalar da başarılı olamadılar.

Yangına dair ilk resmi ihbar, saat 03:27’de Bolu İtfaiyesi’ne geçti. Görgü tanıklarının iddiaları yangının ihbardan 20 ila 30 dakika arasında başladığına işaret ediyor.

İhbara rağmen itfaiyenin anlık bir müdahale şansı yoktu. Kartalkaya kayak bölgesinde herhangi bir yangın deposu ve itfaye birimi yoktu.

Bolu İtfaiyesi 41 kilometre uzaktaydı, bir diğer Seben İtfaiyesi de belirli uzaklıkta bulunuyordu. Arazözler için kış şartları nedeniyle yol, ağır ilerlenebilen zorlu bir dağ yoluydu.

Otelin yamaç cephesine yakın bir konumda, 4. kattaki restoran bölümünde çıktığı belirlenen yangın, itfaiye gelene kadar yayılmaya devam etti. Yamaç bölgesi ön cepheye göre yangından daha fazla etkilendi.

Bu süreçte yangın hızla büyüyerek özellikle yamaç cephesinde etkisini artırdı. Alt katlarda başlayan yangından yükselen yoğun duman, üst katlara doğru hızla yayıldı. Yangın yamaç cephesinde hızla çatıya doğru ilerledi.

İlk itfaiye ekibi, saat 04:15’te olay yerine ulaştı ve müdahaleye başladı.10 saat süren yangın söndürme çalışmalarında, ön ve yan cephelerden müdahale edilmesine rağmen, yamaç cephesinin zorlu yapısı ve gevşek zemini çalışmaları güçleştirdi. İtfaiye raporuna göre, yangına toplam 31 araç ve 87 personelle müdahale edildi. 500 ton su kullanıldı.

Faciada 79 kişi hayatını kaybetti. Yapılan incelemelerde, kurtulamayanların çoğunun otelin arka bölümündeki odalarda kaldığı tespit edildi.

Gözümüzün önünde insanlar can verdi
Görgü tanıkları

İhmaller zinciri

Otel misafirleri ve çalışanlarının anlatımlarına göre, yangın sırasında alarm sistemleri devreye girmedi. Pek çok kişi, yangının farkına ancak duman kokusu, çığlıklar ya da odalarının kapılarının çalınmasıyla vardı. Yangın merdivenleri ise, tahliye için değil, adeta bir baca gibi çalışarak alevleri ve dumanı yukarıya taşıdı. Otelin yangından kurtulan bazı misafirleri, yangın merdivenlerine yöneldiklerini ancak yoğun duman ve alevler nedeniyle geri dönmek zorunda kaldıklarını anlattı. Bazı tanıklar, yangın merdivenlerinin halılarla kaplı olduğunu ve bunun alevlerin yayılmasını hızlandırdığını belirtti.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından yapılan açıklamada, otelde yangın güvenliği açısından büyük eksiklikler olduğu vurgulandı. Otelde, yangın yayılımını engelleyen ve söndüren otomatik yağmurlama (sprinkler) sisteminin bulunmadığı ifade edildi. Yangın sonrası kurtulanların anlatımlarının dikkate alındığında, algılama ve uyarı sistemlerinin çalışmadığı, tahliye yollarının belirlenmediği açıkça görülüyordu.

Yangın sırasında misafirlerin yönlendirilmesini sağlayacak acil çıkış planları ve işaretleri duvarlarda net bir şekilde görünür değildi. Otelin bazı bölümlerinde yangın tüpleri bulunsa da, yoğun duman nedeniyle işlevsel olarak kullanılamadı. Özellikle üst katlarda mahsur kalanlar için etkili bir tahliye planı bulunmadığı gibi, otelin dış cephesinde yangın merdiveni de yoktu.

Scrolli’ye konuşan eski eski Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise yangınla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Yangının çıkış sebebinin tüm yönleri ile belirlenmeli. İddialar yangının 4'üncü kattaki restoran bölümünde başlayıp, üst katlara sıçradığı üzerinde duruluyor.” 

Binanın yangına sıfır dayanıklı ahşap malzeme olması nedeni ile çatının ve duvarların yandığını belirten Öztürk şöyle konuşuyor: “Yangın çıktığı anda acil çıkış kapıları otomatik açılabilir olmalı, acil çıkış tabelaları olmalı, yönlendirmeler olmalı, yangın merdiveni olmalı, duman dedektörü olmalı, yangın tüpleri olmalı. Ahşap malzemeden yapılmış otelin odalarında ve koridorlarında yangın uyarı sistemi veya yağmurlama adı verilen bir erken uyarı sistemi yok.”

Yetki tartışmaları sürüyor

Denetimlerle ilgili ise yetki karmaşası yaşandı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, otelin iki yangın merdiveni olduğunu ve 2021 ile 2024 yıllarında denetimden geçtiğini belirtirken, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, otelin ruhsatının 1997’de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verildiğini ve belediyenin denetim yetkisinin olmadığını söyledi. Buna karşılık, Halk TV’nin haberine göre, Grand Kartal Oteli 12 Aralık 2024’te yangın güvenliği uygunluk raporu için Bolu Belediyesi’ne başvurdu ancak denetimler sırasında 7 eksiklik tespit edilerek başvuru reddedildi. Eksikliklerin giderilmediği anlaşılınca otel yönetimi, 25 Aralık 2024’te belediyeye yaptığı başvuruyu geri çekti.

Yetki karmaşası sürerken Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yangın faciasına ilişkin yeni açıklamalarda bulundu. Ersoy, otellerin yangın yeterlilik belgesini yalnızca itfaiyelerin verebileceğini belirtti ve Bolu Belediyesi’nin, Grand Kartal Otel’de tespit ettiği 8 kritik eksikliği İl Özel İdaresi’ne veya bakanlığa bildirmesi gerektiğini vurguladı. Bakan, bu eksikliklerin resmî olarak ihbar edilmesi halinde otelin iş yeri ruhsatının iptal edilerek kapatılacağını söyledi. Ancak Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, otelin ruhsatının 1997’de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verildiğini ve belediyenin kapatma yetkisi olmadığını öne sürdü.

Yangın yönetmeliği uygulanmayı bekliyor

Uzmanların değerlendirmesine göre, Türkiye’de 2007’den beri yürürlükte olan yangın yönetmeliği, uluslararası standartlara büyük ölçüde uyumlu olsa da, Kartalkaya’daki facia, bu kuralların uygulanmadığını ve denetim süreçlerinin yetersiz olduğunu gösterdi. Yönetmelik, otel odalarının yangına dayanıklı duvarlarla ayrılmasını, alarm ve tahliye sistemlerinin düzenli test edilmesini ve 200 yataktan büyük otellerde otomatik yağmurlama (sprinkler) sisteminin zorunlu olmasını şart koşuyor. Ancak Grand Kartal Oteli’nde alarm çalmadı, tahliye yönlendirmeleri yetersizdi ve yağmurlama sistemi bulunmuyordu. Uzmanlara göre, yangın merdivenlerinin yanlış tasarlanması da dumanın yayılmasını hızlandırarak çok sayıda insanın kaçışını engelledi.

Soruşturma derinleşiyor

Grand Kartal Otel’de yaşanan yangın faciasının ardından başlatılan soruşturma kapsamında, otel sahibi Halit Ergül’ün de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Gözaltına alınan 14 kişiden 10’u adliyeye gönderilirken, iş güvenliği uzmanı Ece Kayacan da şüpheliler arasında yer aldı.

Öte yandan, yangının çıkış nedeni ve ihmal iddialarına yönelik daha kapsamlı bir inceleme başlatıldı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) alanında uzman akademisyenler, bilirkişi olarak görevlendirildi. Yangının kaynağı, binanın yangın güvenliği standartlarına uygunluğu ve ihmal edilen güvenlik önlemleri gibi kritik konular üzerinde detaylı incelemeler yapılacak. Soruşturma sürecinin genişletilmesiyle, sorumluların tespiti ve olası yasal yaptırımlar konusunda yeni gelişmeler bekleniyor.

⎯⎯

Kürasyon ve Derleme: Scrolli Haber Stüdyosu

Bu hikâyede kullanılan 3 boyutlu görsellemeler, fotogrametri yöntemiyle oluşturulmuştur, mevcut bina esas alınmıştır, haberi görsel olarak güçlendirmesi içindir. Detaylardaki kesinlik farklılık taşıyabilir.