Para muslukları açılırken: Güçlü dolar dönemi sona mı eriyor?

Gözler Fed kararında

Alara AI fotoğrafı
Alara AI sizin için özetliyor

Süleyman Karan
30 Ağustos, 2024

Fed'in 17-18 Eylül tarihlerinde gerçekleştireceği toplantı, finansal piyasaların büyük bir merakla beklediği bir dönüm noktası olacak gibi görünüyor. Bu toplantıda, Fed'in faiz indirimine gitmesi neredeyse kesinleşmiş durumda. Piyasa beklentileri, bu indirimin gerçekleşme olasılığını yüzde 99 olarak değerlendiriyor. Eğer bu senaryo gerçekleşirse, son yıllarda ekonomik göstergelerde belirleyici rol oynayan 'güçlü dolar' dönemi sona erecek ve piyasalar, yeni bir para bolluğu dönemine adım atacak.

Bu adım, yalnızca ABD ekonomisi için değil, küresel finansal sistem için de kritik bir dönemin başlangıcı olabilir. Çünkü, Fed'in faiz indirimiyle birlikte dünya genelinde yatırımcıların risk iştahı artacak ve gelişmekte olan piyasalara olan ilgi yeniden canlanacak. Bu durum, gelişmekte olan ülkeler için yeni fırsatlar doğururken, aynı zamanda yeni riskler de barındırıyor.

Çin Merkez Bankası da benzer bir yaklaşım sergileyerek, beklenmedik bir şekilde faiz indirimine gitti. Bu karar, ekonomik büyümenin yavaşladığı bir dönemde kredi talebini canlandırmak amacıyla alındı. Politika faizi, 10 baz puanlık bir indirimle yüzde 2.85'ten yüzde 2.75’e çekildi. Bu faiz indirimi, yalnızca Çin ekonomisinin canlandırılmasına yönelik bir adım olmanın ötesinde, küresel ekonomideki para politikalarının değişen dinamiklerini de yansıtıyor. Çin, bu hamlesiyle birlikte çeşitli finansal teşvik paketlerini de devreye sokarak ekonomik büyümeyi desteklemeye kararlı görünüyor.

Fed Başkanı Jerome Powell fotoğrafta gözüküyor.
Fed Başkanı Jerome Powell. Depophotos #18428204

Karar erken mi alınıyor?

Avrupa Merkez Bankası (ECB) ise, benzer bir doğrultuda ilerleyerek ikinci bir faiz indirimine hazırlanıyor. Bu politika değişikliği, Euro Bölgesi’nde ekonomik durgunluk sinyallerinin artmasıyla birlikte kaçınılmaz hâle gelmiş durumda. ECB’nin bu adımı, Avrupa ekonomisinin toparlanmasına yönelik bir önlem olarak görülse de, bu politikanın zamanlaması konusunda farklı görüşler mevcut.

Diğer merkez bankaları da küresel ölçekte benzer adımlar atarak faiz oranlarını düşürme eğiliminde. Özellikle Japonya ve İngiltere gibi büyük ekonomilerde de bu yönde hazırlıklar dikkat çekiyor. Ancak, birkaç istisna dışında bu genel trendin küresel bir dezenflasyonist politikadan uzaklaşma sürecini işaret ettiğini söylemek mümkün. Peki, bu adımlar erken mi alınıyor?

Görünüşe bakılırsa, bu adımların biraz erken alındığı düşüncesi yaygın. Ancak, resesyon tehdidi ve bu tehdidin ekonomi üzerindeki potansiyel olumsuz etkileri, enflasyon korkusunun önüne geçmiş durumda. Bu da, merkez bankalarının önlem almak için hızla harekete geçmesine neden oluyor.

Fotoğraf görselinde 4 tane amerikan doları banknotu bulunuyor..

Yatırımlar artabilir

Önümüzdeki dönemde, küresel borsaların yeni bir ralliye girmesi olası görünüyor. Özellikle Amerikan borsalarında, bu faiz indirimleriyle birlikte yatırımcıların risk iştahında artış yaşanması bekleniyor. Ayrıca, emtia piyasalarında da hareketlilik gözlenecek. Başta değerli metaller olmak üzere, hemen hemen her emtianın fiyatında artışlar yaşanabilir. Altın gibi güvenli liman yatırımlarında güçlü bir talep artışı bekleniyor. Bunun yanı sıra, tarımsal emtialar da yatırımcılar için cazip hale gelebilir.

Yatırım yapmayı düşünenler için bu, önemli bir fırsat olabilir. Hisse senetleri, altın, diğer değerli metaller ve tarımsal emtialardan oluşan bir yatırım sepeti, enflasyona karşı korunmanın en etkili yollarından biri olarak öne çıkıyor. Bu dönemde yatırımcıların, piyasa dinamiklerini dikkatle takip ederek stratejik adımlar atmaları büyük önem taşıyor.

Ekonomik göstergelerde yaşanan bu gelişmeler, finansal piyasalar için belirsiz bir dönemin habercisi olabilir. Ancak doğru analiz ve stratejik hamlelerle, bu belirsizliklerin içinde dahi fırsatlar yaratmak mümkün.

Uzun Okumalar